İLİM CEPHESİ 📚

Enes GÜR hocamızın İstanbul’daki sohbetlerine katılan kardeşlerim -Allah Teala’nın izniyle- çok müstefid olacak. Hem bu sohbete katılalım hem de ümmete duyurup sevaba ortak olalım.

📌 SİYER ZİNCİRİ 📌 ------------------- 1-) 🕌  İlk Cuma Namazı Ranuna Vadisi , Kuba Mescidinde Kılınmıştır. 🕌 ---------------------- 2-) 1⃣ Cuma Namazı Hicretin 1. Yılında Farz kılındı. 1⃣ ---------------------- 3-) 📢 Ezanı Rüyasında Gören Sahabe , Abdullah b. Zeyd b. Salebe. 📢 ---------------------- 4-) 📈 İlk Nüfus Sayımı Hicretin 1. Yılı Yapıldı. 1500 Müslüman Sayıldı. 📈 ---------------------- 5-) 🏹 Hz. Peygamberin Bizzat Katıldığı Seferlere ''Gazve'' denir. İlk Gazve ''Ebva''  🏹 ---------------------- 6-) 🗡 Hz. Peygamberin Katılmadığı Seferlere ''Seriyye'' denir. 🗡 ---------------------- 7-) 🗿 Cahiliye Döneminde Tapılan Önemli Putlar, ''Hübel - İsaf ve Naile - Lât - Menât - Uzzâ'' 🗿 ---------------------- 8.) 🎪 Cahiliyede Kurulan Panayırlar , Ukâz - Mecenne - Zülmecâz - Hubâşe 🎪 ---------------------- 9-) ☇ Cahiliye Döneminde Haram Aylarda Yapılan Savaşlara , '' Ficar '' denir. ☇ ---------------------- 10-) 🏡 Cahiliyede Adaletsizliklere karşı kurulan ve Peygamber Efendimizin Katıldığı tek Cemiyet , '' Hılfu'l Fudul '' 🏡 ---------------------- 11-) 🔎 Peygamber Efendimize ilk Vahiy Gelince Hz. Hatice Görüşüne Başvurmak için Amcasının Oğlu ''Varaka B. Nevfel'' ile görüştü. 🔎 ---------------------- 12-) 🕊 Vahyin Bir Süreliğine Kesilmesine '' Fetret '' denir. 🕊 ---------------------- 13-) 🌄 Hz. Peygamber ilk Açıktan Peygamberliğini Duyurduğu yer , '' Safa Tepesi '' 🌄 ---------------------- 14-) 🐪🐫 İlk Hicret '' Habeşistan '' Oldu. 🐪🐫 ---------------------- 15-)💧Hz. Hatice ve Peygamber Efendimizin Amcası Ebu Talib'in Vefat Ettiği Yıla , '' Hüzün   Yılı '' denir. 💧 ---------------------- 16-) 🐪 Peygamber Efendimiz Taife giderken yanında arkadaş olarak '' Zeyd B. Harise'yi '' aldı. 🐪 ---------------------- 17-) 🌴 Taif'te Saldırıya Uğrayan Rasulullah '' Utbe ve Şeybe '' İsimli Kardeşlerin Bağına Sığındı. 🌴 ---------------------- 18-) 🍇 Peygamber Efendimize Üzüm İkram Eden ve Müslüman Olan Köle '' Addas '' 🍇 ---------------------- 19-) 🕋 Hz. Peygamber Tekrar Mekke'ye '' Mut'im b. Adi '' nin Himayesi Altında Girdi ve Kâbeyi Tavaf Etti.  🕋 ---------------------- 20-) 🌙 Hz. Peygamberin Mescidi Haramdan Mescidi Aksaya yaptığı Gece Yolculuğuna '' İsra '' Kudüsten Göğe Yükselmesine '' Mirac '' denir. 🌙 ---------------------- 21-) 🐫 Medine'ye İlk Hicret eden Kişi '' Ebû Seleme '' 🐫 ---------------------- 22-) 🐪 Hz. Peygamberin Hicret Ettiği Devenin Adı '' Kasva '' 🐪 ---------------------- 23-) 🔦 Medine'ye Hicret'te Peygamber Efendimize ve Hz. Ebubekir'e Rehberlik Eden Kişi '' Abdullah B. Uraykıt '' 🔦 ---------------------- 24-) 🕸 Sevr Mağarasına 3 Gün Sığınan Hz. Peygamber ve Kılavuz Sabah Hicret için Yola Çıktı. 🕸 ---------------------- 25-) 🐎 Hicret Yolunda Hz. Peygambere Suikast için Gidip Atı Çamura batan ve Müslüman Olan Kişi '' Sürâka B. Mâlik '' 🐎 ---------------------- 26-) 🏠 Hz. Peygamber Medine'de Devesinin Çöktüğü '' Ebû Eyyub Halid b. Zeyd el-Ensari ''nin evinde misafir oldu. 🏠 ---------------------- 27-) 👤 Muhacir ve Ensar kardeşliğine '' Muahat '' denir. 👤 ---------------------- 28-) 🏚 Kimsesiz Müslümanlarla İlim Tahsil Etmek İsteyen Sahabeler için Mescidi Nebevinin Arka Kısmında '' Suffe '' Yapıldı. 🏚 ---------------------- 29-) 📄Medine Belgesine '' Müvadea '' denir. 📄 ---------------------- 30-) 🏺 Hicretin 2. Yılı Şaban Ayında '' Ramazan Orucu Farz Kılındı '' 🏺 31-) 📋 Hz. Peygamber Medine'ye Hicret Ettiğinde ilk iş olarak Mescid yapmıştır. Mescidin Arsasını " Hz. Ebubekir " Satın Aldı.📋 ------------------- 32-) ⚔  İslam Ordusunun ilk Büyük Zaferi " Bedir Savaşı " ⚔ ------------------- 33-) 🗡 Bedir Savaşı "Hicretin 2. Yılında Yapıldı" 🗡 ------------------- 34-) 🤺 Arap Geleneğine Göre Savaş " Mübareze yani Teke Tek Vuruşma Şeklinde Başlar" 🤺 ------------------- 35-) 🔥Bedir Savaşında "Ebu Cehil"Öldürüldü🔥 ------------------- 36-) 📖 Esirler 10 Müslümana Okuma-Yazma Öğretme Şartı ile Serbest Bırakılıyordu. 📖 ------------------- 37-) 📕 Bedir Savaşı " Enfal ve  l-i İmrân Sûresinde " Geçmektedir. 📕 ------------------- 38-) 🚫 Bedir Savaşı Sonrası Medine'

Bir mazlumun çığlığı tüm dengeleri alt üst etmeye yeter. Çünkü onun çığlığının muhatabı, Allahtır. Unutma en iyi zamanlama Rabbinin'dir Mazlumların hesabını görecek olan Rabbin Kudret sahibidir... Hayırlı cumalar 🕊

Öne çıkan ihtilafların bazıları şunlardır; 1- Maturidi'ler yaratmak gibi fiili sıfatları ispat ederken aynı zamanda kadim olduklarını da söylerler. Eş'ari'ler ise bunların kudret sıfatının değişik taallukları olduklarını ve hadis olduklarını iddia etmişlerdir. 2- Maturudi ve Eş'ari'ler, Allah Teala'nın itaatkar olan kuluna azap etmeyeceğinde ve bunun şeran caiz olmadığında ittifak etmişlerdir. Ancak azap etmesinin aklen caiz olup olmaması konusunda ihtilaf etmişlerdir. Maturudi'lere göre ne şer'an ne de aklen caiz değildir. Eş'ari'ler ise şer'an caiz olmasa da aklen caiz olduğu görüşündedirler. 3- Maturudi'lere göre kulun sırf aklını kullanarak Allah Teala'yı bulması vaciptir. Bunun için peygamber veya tebliğ eden birisinin bulunması şart değildir. Eş'ari'lere göre ise sadece akıl, Allah (Celle celaluha)a inancın vacip olması için yeterli görülmemiştir. Bu yüzden peygamber veya tebliğ eden birisi olmadıkça Allah Teala'yı bilmekle sorumlu olmayacaklardır. 4- Maturudi ve Eşari'lere göre Allah kelamı kadimdir. Yani Allah Teala'nın kelam-ı nefsi'si kadimdir. İhtilaf ettikleri nokta ise şudur; Allah kelamı dünyada işitilebilir mi, işitilemez mi? Ve Musa (Aleyhi's Selam) Allah kelamını işitmiş midir, işitmemiş midir? Maturidi'ler Allah kelamının işitilemeyeceğini ve buna bağlı olarak da Musa (Aleyhi's-Selam)ın Allah kelamını işitmediğini söylemişlerdir. Eşariler ise Musa (Aleyhi's-Selam)'ın Turu-sina dağında işittiği şeyin Allah kelamı yani kelam-ı nefsi olduğunu, buna bağlı olarak da Allah kelamının işitilebileceğini söylemişlerdir. 5- Maturudi ve Eşari'lere göre Allah Teala kuluna kaldıramayacağı yükü yüklememiştir. Ve yüklemeyecektir. Buna dair bir ihtilaf söz konusu değildir. İhtilaf edilen nokta şudur; Allah Teala kuluna yerine getirmeye güç yetiremediği bir şeyi teklif etmesi, aklen caiz midir, değil midir? Maturudi'ler aklen de caiz değildir demişlerdir. Eş'ari'ler ise, böyle bir teklif olmadı ve olmayacaktır. Fakat aklen bu teklifin cevazına bir mani yoktur, demişlerdir. 6- Maturudi'lere göre peygamberler, kendilerine peygamberlik  geldikten sonra küçük-büyük hiçbir günah işlemezler. Eşari'lere göre küçük günah işleyebilirler. ———————- Sualli Cevaplı İslam Fıkhı -1 - Yazar: Hüsamettin VANLIOGLU  Hoca Efendi Fatih KALENDER  Hoca Efendi Abdullah HİÇDÖNMEZ  Hoca Efendi Emin Ali YÜKSEL Hoca Efendi

EHL-İ SÜNNET İMAMLARI ARASINDA İHTİLAF VAR MIDIR, VARSA ONLARI NASIL ANLAMALIYIZ? Cevap: Temelde Ehl-i Sünnet kelamcıları aynı inancı paylaşmak tadırlar. Ancak İslam beldelerinin gelişmesi ve bunun sonucu olarak bozuk fikir ve inançların tartışma konusu yapılması, müteahhir Alimleri bir takım önlemler almaya sevk etmiştir. Bu tartışmalara girmeyen selef, inançlarını salim tutmak için müteşabih ayetlerin yorumuna girmemişlerdir. Hatta buna ihtiyaç da duymamışlardır. Fakat halef, bozuk inançların Müslümanlar arasında yayılmasını ön lemek için müteşabih ayete en uygun olacak manayı aramış ve tevil yolunu seçmiştir. Buna göre Ehl-i Sünnet, selef ve halef olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Halef ise, bazı meselelerde farklı değerlendirmeler yaptıkları için, Eş'ari ve Maturidi olarak iki ayrı ekol olmuşlardır.   Ehl-i Sünnet çatısı altında, temelde aynı oldukları halde metot açısından üç ayrı mezhep ortaya çıkmıştır. 1. Selefilik 2. Maturidilik. 3. Eş'arilik Selef mezhebiyle günümüzdeki selefilik (vahhabilik) akımı birbirine karıştırılmamalıdır. Şöyle ki; selef mezhebi selefi salihinin mezhebidir. Müteşabih naslara bakış açıları bakımından haleften ayrılırlar. Selef mezhebi müteşabih olan nasları sadece icmalen tevil etmiştir. Yani müteşabih ayetten muradın "ne olmadığını" söylemişlerdir. Ne olduğuna dair yorum yapmamışlardır. Bu yüzden tevil et mekten geri durmuş ve bunun sıfatların ziyade veya noksanlığına gö türebileceğini söylemişlerdir. Halef Alimleri ise bunların yalın lügat manalarının anlaşılıp, yanlış bir itikada gidilebilir korkusuyla tevil işini üstlenmişlerdir. Ve Allah Teala hakkında söylenilebilecek caiz manalara tevil etmişlerdir. Günümüzde kendisini selefi zanneden Vahhabiler ise gerçek selefin yolunu bırakmış ve bu ayetleri Allah adına caiz olmayacak manalarda yorumlamışlardır. Esasta bunlar, seleften ziyade İbni Teymiyye el-Harrani'nin mücessimelere ya.kın fikirlerini benimsemiş kimselerdir. Tarihte kendini Selefi diye isimlendiren ve Ehl-i Sünnet'ten ayrılan ilk akımı başlatan, Hanbeli mezhebinden ayrılan bazı kimselerdir. O dönemlerde Ebu'l-Ferec ibnu'l-Cevzi (ö.597) ve diğer alimler bu selefilerin, Selef-i salihinin yolunda olmadıklarını, bidat ehli mücessime fırkasından olduklarını bildirerek, bu fitnenin yayılmasını önlemişlerdir. Daha sonra yedinci asırda, İbni Teymiye el Harrani (ö.728) bu fikirleri tekrar gündeme getirmiştir. Eş'ariler'le Maturidiler arasında ihtilaf olarak görülen bir çok meselenin aslında "ihtilaf-ı lafzi'' yani delilden değil de belki ifadeden kaynaklanan meseleler olduğu açıktır. Bunun yanı sıra "ihtilaf-i manevi' denilen gerçek anlamda ihtilaf ettikleri konular da olmuştur. Bunlar ise çok fazla değillerdir. ——————- Sualli Cevaplı İslam Fıkhı -1 - Yazar: Hüsamettin VANLIOGLU  Hoca Efendi Fatih KALENDER  Hoca Efendi Abdullah HİÇDÖNMEZ  Hoca Efendi Emin Ali YÜKSEL Hoca Efendi

Öne çıkan ihtilafların bazıları şunlardır; 1- Maturidi'ler yaratmak gibi fiili sıfatları ispat ederken aynı zamanda kadim olduklarını da söylerler. Eş'ari'ler ise bunların kudret sıfatının değişik taallukları olduklarını ve hadis olduklarını iddia etmişlerdir. 2- Maturudi ve Eş'ari'ler, Allah Teala'nın itaatkar olan kuluna azap etmeyeceğinde ve bunun şeran caiz olmadığında ittifak etmişlerdir. Ancak azap etmesinin aklen caiz olup olmaması konusunda ihtilaf etmişlerdir. Maturudi'lere göre ne şer'an ne de aklen caiz değildir. Eş'ari'ler ise şer'an caiz olmasa da aklen caiz olduğu görüşündedirler. 3- Maturudi'lere göre kulun sırf aklını kullanarak Allah Teala'yı bulması vaciptir. Bunun için peygamber veya tebliğ eden birisinin bulunması şart değildir. Eş'ari'lere göre ise sadece akıl, Allah (Celle celaluha)a inancın vacip olması için yeterli görülmemiştir. Bu yüzden peygamber veya tebliğ eden birisi olmadıkça Allah Teala'yı bilmekle sorumlu olmayacaklardır. 4- Maturudi ve Eşari'lere göre Allah kelamı kadimdir. Yani Allah Teala'nın kelam-ı nefsi'si kadimdir. İhtilaf ettikleri nokta ise şudur; Allah kelamı dünyada işitilebilir mi, işitilemez mi? Ve Musa (Aleyhi's Selam) Allah kelamını işitmiş midir, işitmemiş midir? Maturidi'ler Allah kelamının işitilemeyeceğini ve buna bağlı olarak da Musa (Aleyhi's-Selam)ın Allah kelamını işitmediğini söylemişlerdir. Eşariler ise Musa (Aleyhi's-Selam)'ın Turu-sina dağında işittiği şeyin Allah kelamı yani kelam-ı nefsi olduğunu, buna bağlı olarak da Allah kelamının işitilebileceğini söylemişlerdir. 5- Maturudi ve Eşari'lere göre Allah Teala kuluna kaldıramayacağı yükü yüklememiştir. Ve yüklemeyecektir. Buna dair bir ihtilaf söz konusu değildir. İhtilaf edilen nokta şudur; Allah Teala kuluna yerine getirmeye güç yetiremediği bir şeyi teklif etmesi, aklen caiz midir, değil midir? Maturudi'ler aklen de caiz değildir demişlerdir. Eş'ari'ler ise, böyle bir teklif olmadı ve olmayacaktır. Fakat aklen bu teklifin cevazına bir mani yoktur, demişlerdir. 6- Maturudi'lere göre peygamberler, kendilerine peygamberlik  geldikten sonra küçük-büyük hiçbir günah işlemezler. Eşari'lere göre küçük günah işleyebilirler. ———————- Sualli Cevaplı İslam Fıkhı -1 - Yazar: Hüsamettin VANLIOGLU  Hoca Efendi Fatih KALENDER  Hoca Efendi Abdullah HİÇDÖNMEZ  Hoca Efendi Emin Ali YÜKSEL Hoca Efendi

Sünnet ve ilimlerinde araştırma yapmak basit ve kolay bir iş değildir. Sabır ve metanet, derin bir dü­şünce ve tefekkür gerektiren bir iştir. Yüzeysel dü­şünce ve gelişigüzel inceleme insanı ancak kötü gö­rüşlere ve kötü sonuçlara götürür. Müsteşrik ve izlerinde yürüyenlerin içine düştük­leri hataların bir kısmının hadisleri dikkatlice incelemeyip köklerine ve derinliklerine ulaşamamaların­dan kaynaklandığını açıkça söyleyebilirim. Bunlar zahirin ötesini görememiş ve hadislerin derlendiği asrı ve toplumu ve bu asırda meydana gelen kargaşaları tasavvur edememişlerdir. Bunun yanında hadis imamlarının din, ilim, titizlik, uyanıklık, güvenirlik, gizli ve açık hallerde Allah'ın murakebesini gözetme­lerinden ileri gelen ayrılmaz niteliklerini de kavraya­mamışlardır. Yüce Allah, sünnet ve hadisleri savunacak, hile­bazların hilelerinden onları koruyacak kimseler varetmiştir. Bundan sonra da hiçbir asır, sünneti cahil­lerin tevillerinden, bozguncuların yalan isnadlarından ve aşırı gidenlerin tahriflerinden muhafaza edecek ilim ehlinden hâli kalmayacaktır. —Muhammed Ebu Şehbe, Sünnet Müdafaası

Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz. Yalnız Allah bilir, siz bilmezsiniz. | Bakara, 216.|

اللهم اغفر أمة محمد، اللهم ارحم أمة محمد، اللهم انصر أمة محمد، اللهم احفظ أمة محمد، اللهم اجمع بين أمة محمد واجعلها واحدة، اللهم أصلح أمة محمد، اللهم فرج البلاء عن أمة محمد