İttiba (PDF)
'Din ancak tasdik ve ittiba ile tamamlanır !' 📌 " Başka mecralarda -ne kanalımız adına, nede şahsi olarak- herhangi bir hesabımız yoktur!
Show more220
Subscribers
No data24 hours
+27 days
+130 days
- Subscribers
- Post coverage
- ER - engagement ratio
Data loading in progress...
Subscriber growth rate
Data loading in progress...
Repost from أهل القرآن والحديث
عن قتادة، في قوله تعالى : (يوم الفتح) قال: الفتح القضاء.
Katâde, Allah Teâlâ'nın "De ki: 'Fetih gününde' kâfirlere imanları fayda vermez, onlara mühlet de verilmez"(Secde/29) kawlî hakkında dedi ki:
" 'يوم الفتح/fetih günü'
Hüküm verme günüdür."
[Abdurrezzâk, es-San'ânî;4/2308]
Repost from أهل القرآن والحديث
[İsrailoğullarından inkâr edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. (Suratu'l Maide/78) ]
#Katade dedi ki:
"Allah, İsrailoğullarını Davud -Aleyhi's Selam- zamanında onun lisanıyla/diliyle lanetleyerek maymunlara dönüştürdü. İncil'de de İsa -Aleyhi's Selam-'ın lisanıyla/diliyle lanetleyerek onları domuzlara dönüştürdü."
[Tefsiru et-Taberi 12303]
Allah'ın laneti üzerine olsun İsrail
Repost from أهل القرآن والحديث
قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "الأمر المفظع، والحمل المضلع، والشر الذي لا ينقطع إظهار البدع"
Rasûlullah صلى الله عليه و سلم buyurdu ki:
“Korkunç durum, kaburgaları kıran yük ve ardı arkası kesilmeyen şer ve bid'atlerin açıktan işlenmesidir." (İsnad zayıf)
İbn Batta şöyle der: "Ziyadeden sonra eksiklikten, hidayetten sonra sapıklıktan, hak ve ilimden cehalet ve körlüğe dönmekten Allah'a sığınırız."
[el-İbanetu'l Kübra;1/27]
Repost from أهل القرآن والحديث
Bazı ehli sünnet âlimleri der ki:
"Bütün bid'at ve sapkınlıkların anahtarı ve çıkış yeri kelam, Allah عز و جل 'nin zatı sıfatları hakkında akli ve kıyasi olarak konuşmaktır. -Halbuki - Dinde ancak Allah'ın kelamına ve peygamber صلى الله عليه و سلم 'in sünnetine tabi olmak vardır."
Sufyân es-Sewrî dedi ki:
"Bizim dinimiz, acuzelerin (ihtiyar kadınların) ve çocukların dinidir.
•'Yani, içerisine şüphe bid'at karıştırılmamış, fıtrata uygun olan, çocukların dahi rahatça anlayabileceği kadar açık ve net inançlar ile farzlardan oluşan bir dindir.'
Akıllı bir insan nasıl olur da Allah عز و جل 'nin "Allah'ın ayetleri hakkında ancak kâfirler tartışırlar" ayetini ve Allah Rasûlü صلى الله عليه و سلم 'in "Kur'an hakkında tartışmak küfürdür" hadisini duyduğu halde tartışma ve çekişmeye girer ?!"
[el-Hucce fî Beyânî'l Mahacce]
Repost from أهل القرآن والحديث
Andolsun, Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik. [Suratu Hûd/96]
İkrime'den rivâyet edildiğine göre ibn Abbas 'Apaçık bir delille' kawlî hakkında dedi ki:
" Kur'ân'daki her bir delil bir hüccettir."
«Tefrisu ibn Ebî Hatim»
Repost from أهل القرآن والحديث
و سئل عطاء عن شيء، فقال: "لا أدري"،
فقيل له: قل فيها برأيك قال: "إني لأ ستحي من الله أن يدان في أرضه برأيي"
Atâ'ya bir şeyden soruldu. Dedi ki: "Bilmiyorum." Bunun üzerine kendisine denildi ki: "Bu meselede kendi görüşünü söyle" Dedi ki: "Allah'ın yeryüzünde O'na benim görüşümle kulluk edilmesinden hayâ ederim."
و عن ابن سيرين، أنه سئل عن شيء، فقال:
"أكره أن أقول برأيي،ثم يبدو لي بعد ذلك رأي آخر فأطلبك فلا أجدك"
İbn Sirin'den rivayet edildiğine göre kendisine bir şeyden soruldu ve -o- şöyle dedi:
" Kendi görüşüme göre konuşmaktan hoşlanmıyorum. Derken yarın başka bir görüş bulurum, sonra seni ararım da bulamam."
وسئل أيضا ابن سيرين عن شيء فقيل له: ألا تقول فيه برأيك، فقال: "أكره أن أجرب السم على نفسي"
Ve yine ibn Sirin'e bir şeyden soruldu ve denildi ki: "Kendi görüşünle cevap vermez misin ?" Dedi ki: "Kendi üzerimde zehri denemekten hoşlanmam."
İbn Batta -Rahimehullah- şöyle der:
"Ey kardeşlerim, ey Kur'ân ehli, ey hadis taşıyanlar! Akıllarınız için yol olmayan şeylere bakmayın, Salih selef âlimlerinin sizlere sunmadığı şeylerden sormayın, zayıf bedenlerinizi gücü yetmeyen şeylerin külfetine girmeyin, korunmuş gayb ile gizlenmiş ilimleri eşeleyip araştırmayın. Doğrusu Allah تعالى akıllar için bir son sınır belirlemiştir. O halde Kur'ân'ın söylediği ve rivâyetlerde gelenleri söyleyin. Size problemli gelenleri bilenine havale edin. Bakın Mukarreb melekler ne söylemekte: "Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur." (Suratu Bakara/32)
Kardeşlerim! Her kim Allah'a iman ediyorsa, Allah'ın gayb ilmini ve kendi işindeki hükmü O'na havale etsin. Böylece afiyete kavuşmuş, apaçık yola girmiş olur. Kim muhalefet eder, yasaklandığı şeye aykırı davranırsa, Allah onu tartışma denizleri ile mücadele dalgalarında boğup onun için Rabbine kâfir olma, O'nun emrine muhalefet etme ve O'nun sınırlarını aşma kapılarını açar. Aşağılık bir su olan spermden yaratılan insanın birdenbire apaçık bir düşman kesilmesi ne tuhaftır ! Nasıl olur da daha yaratılışını bile anlamaktan aciz olduğu üzerinde düşünmez ? Yoksa o kimseler, Allah'ın kendilerinden "Allah'ın hakkında sadece hakkı söyleyeceksiniz" diye sağlam bir söz aldığını bilmiyorlar mı ? Allah sizlerin iftiralarınızdan çok uzaktır, münezzehtir."
[İbn Batta el-Ukberi, el-İbanetu'l Kübra]
Repost from أهل القرآن والحديث
عن قتادة في قوله تعالى [ وقد خاب من حمل ظلما] قال: خاب من حمل شركا.
Katâde [Muhakkak ki, zulüm yüklenen hüsrana uğramıştır/kaybetmiştir (Suratu't Tâhâ/111)] kawlî hakkında dedi ki:
"Şirk yüklenen kaybetmiştir."
[Abdurrezzâk es-San'ânî, Tefsiru'l Kur'an;1832]
Repost from أهل القرآن والحديث
عن الشعبي في قوله تعالى { و إني لغفار لمن تاب و آمن و عمل صالحا } قال: لغافر لمن تاب من الذنوب، وآمن من الشرك، و عمل صالحا، و صام و صلى ثم اهتدى، علم أن لهذا ثوابا.
eş-Şa'bî ["Muhakkak ki ben; Tewbe eden, İman eden, Salih amel işleyen ve Hidayet üzere olan kimselere çok mağfiret ederim." (Suratu't Tâhâ/82)] kawlî hakkında dedi ki:
"Günahlardan dönüp tewbe eden, şirkten uzaklaşan, salih ameller yapan, oruç tutup namaz kılan, sonra hidayet üzere olan ve bunların karşılığını bilenler için Allah çok bağışlayıcıdır."
[Tefsiru'l Kur'ân;1837]
Repost from أهل القرآن والحديث
عن الشعبي قال: كان يقال:
" من أراد بحبحة الجنة فعليه بجمامعة المسلمين."
eş-Şa'bî'den rivâyetle o dedi ki:
"Denirdi ki: ' Kim cennetin ortasını istiyorsa müslümanların cemaatinden ayrılmasın.'"
İmam el-Acurri hak olan cemaate -ki bu cemaatin Rasûlun, ashabının ve onlara güzellikle tâbi olanların yolu olduğunu beyân edecektir- tutunmanın kurtuluş olduğunun ehemmiyetine dair bu minvalde rivayetleri aktardıktan sonra der ki:
"Allah'ın hayrını dilediği kimsenin alâmeti bu yola girmiş olmasıdır. Allah'ın kitabı, Rasûlullah'ın sünnetleri, ashâbının ve onlara güzellikle tâbi olanların sünnetleri, müslümanların -âlimlerin sonuncusuna gelene kadar- her beldedeki imamların izledikleri yol -ki el-Ewzaî, Sûfyan es-Sewrî, Mâlik b Enes, eş-Şafi'î, Ahmed b. Hanbel, el-Kâsım b. Sellam ve onların yolu üzere olanlar bu imamlardandır-, bir de bu âlimlerin yerdiği bütün görüşlerden uzak durmak."
[İmam el-Acurrî,eş-Şeria']
Choose a Different Plan
Your current plan allows analytics for only 5 channels. To get more, please choose a different plan.