💢Van halkının direniş tarihinden bir sayfa
✍Yazar: Dr. İsmail Şems
Geçen haftada Kürtistan ile ilgili en önemli haberlerden biri, Türkiye hükümetinin Van halkı tarafından seçilen Belediye Başkanı
@AbdullahZeydan 'ın görevden alınması, yerine kendi atadığı bir belediye başkanının getirilmesi ve halkın direnişi sonucu bu kararın iptal edilerek Zeydan'ın görevine geri dönmesi oldu. Yazar olarak, bu olayın siyasi ve partisel boyutlarıyla ilgilenmiyorum, sadece 640 yıl önce Van halkının direnişinden bir sayfasını hatırlatarak, kültür, dil, kimlik ve yakın zamanda yurtların adından bile, mahrum bırakılmaya çalışılan halkların zorla ve baskıyla sindirilemeyeceğini, bu konuda daha önce Timur, Cengiz ve Tuğrullar gibi güç sahiplerinin de başarılı olamadığını belirtmek istiyorum; dolayısıyla insan onurunu ırkçı egemenliğe tercih etmemeleri ve kendilerini tarihin ders olarak kullandığı Timur gibi görmemeleri daha iyi olacaktır.
Timur, kendisini Cengiz Han'ın torunu ve Turan'ın kralı olarak ilan etmiş ve 1386'da İran'ı işgal ettikten sonra batıya doğru ilerlemişti. Amacı, henüz ona teslim olmamış olan güçlü Kürt hükümdarı Van'daki İzzedin Şêr'i cezalandırmaktı. İzzedin Şêr, Timur'un muhaliflerini bastırdıktan sonra yaptığı şehir yakmaları, katliamlar ve cinayetler hakkında bilgi sahibi olmuş ve sonunda direnmek yerine teslim olmayı tercih etmişti, ancak Van halkı bu teslimiyete uymadı ve muhtemelen kardeşi Nasirüddin'i liderleri olarak Timure karşı direnmek için seçti. İzzedin Şêr, mecburen Timur'un ordugahına giderek ona teslim olur. Şerefeddin Yezdi, Timur'un Zafernamesi'nin yazarı, Van Kalesi'nin sakinlerini asi, kötü, isyankar, cahil, alçak, fesatçı ve şeytani sıfatlarla tanımlar.
Ekte bulunan Zafername’nin iki sayfasının anlatımı, binlerce kilometre öteden gelip başkalarının topraklarını gasp eden yabancı bir işgalcı padişahın, bir maaşlı tarihçi tarafından mutlak doğruluk pozisyonunda gösterildiğini ortaya koyup aynı zamanda, bu işgalciye karşı evlerini ve topraklarını savunmanın dışında hiçbir 'suçu' olmayan şehir sakinlerini, çeşitli asılsız suçlamalarla betimler. Timur, Van'ı kuşattıktan sonra şehri 20, ve bazı rivayetlere göre 27 gün boyunca mancınıklarla taş yağmuruna tutar ve nihayet surları yıkıp, ordusu ”birçok insanı katleder”.
Hafız-i Ebru'nun Timur tarafından kale sakinlerine yapılan cezalandırmanın nasıl gerçekleştiğine dair raporu çok şaşırtıcı ve üzücüdür. Bu tarihçiye göre, Timur Van'ı ele geçirdikten sonra halkı "ikişer olarak birbirine bağlayıp ve [orada bulunan] mevziyi aşağıya 500 gez [yükseklikte] olan dağdan attırdı ve İzzedin Şêr’in yerine geçen hakim Nasirüddin'i çağırıp ona 'kendine ve insanlara yaptığın bu zulüm neydi?' der. Nasirüddin'in cevap vermemesi üzerine, saçını, sakalını, bıyığını yarım bir şekilde ve bir kaşını karşıt yönlerde tıraş ettirip tüm ordu ve ulusun önünde göstererek bu fezayihten sonra, hareket günü, başını keserek ordunun geçeceği yolda bir kenara atarlar, böylece bütün ordu onun üzerinden geçerek ona büyük bir fazihet yapar". Timur, Van'dan sonra Hoy ve Salmas'a gitti. Orada, "İzzedin Şêr'i terbiyet edip Kürtistan vilâyetini ona teslim etti."
Yezdi'nin Zâfername'sinde önemli bir nokta şu, Timur, Van Kalesi'nin tahrip emri verdikten sonra, askerlerinden bir grubu bu [emrin] uygulaması için görevlendirir, "ama ne kadar uğraşsalar da [kale] taşlarından birini bile sökemediler."
Timur'un, kendi mansuplarını Van'da yönetmek yerine, Van'ı yönetmesi için Melik İzzeddin'i geri getirmesi, Van halkının direnişine ek olarak Van Kalesi'nin sağlam yapısından kaynaklanmış gibi görünüyor.
İzzedin Şêr, Timur'un emriyle "Kürtistan"ın hakimi olduktan sonra, geçmişinden ders alarak Van’ı yeniden inşa etti ve güvenliği ve refahını sağladı ve Timur'un ölümünden sonra Karakoyunlular ve Akkoyunlular'ın bölgeye saldırılarına karşı Van ve çevresini korudu. Böylece Van, direniş kalesi olarak kalmaya devam etti ve 2024 Newroz'unda tarih kitabına bir başka direniş sayfası ekledi. Bu yazıyı, Timur'dan ve kendisinden önceki zamanlardan zulüm ve işgalı alay konusu ederek gözaltına alınırken.