İntibah

Cihad meydanına gitmiş Mücahid'i bekleyenlerin umudu gibiydi Firdevs umudum..

Zilleti kabul etmiş bir topluluğa İzzet ağır gelir!

Ne komik değil mi? En baştan tercihleri sana o veriyor. "Bunlardan birini seç. Bak, seçme özgürlüğü verdim sana diyor ama sen o tercihlerin dısında bir baska alternatifi talep etme hakkına sahip değilsin. Önümüze koyduğu tercihleri seçmeyi bize özgürlük olarak sunuyor. "İstediğini yapabilirsin. İstediğini seçmekte özgürsün." diyor. "Peki, tercih etmeme hakkım var mı?" diyorsun? "Yok." diyor ve bu tehlikeli itirazı imha etmek için elinden geleni yapıyor.Oy vermekle değişim olsaydı,oy vermekte yasaklanırdı. Seküler sistemlerde yöneticiyi seçmek birazda celladın kılıcını yağlamak gibidir. Kimi seçeceğinize bile onlar karar veriyor. Seçim ve geçim aralığında tüketilen ömürler. Koyunun safı kasabın bıçağını yalarmış.İnsanların buna inanmasıda trajikomik

İnsan her şeyi bilip tanısa; fakat Rabbini tanımasa, o hiçbir şeyi bilmemiş, tanımamış gibidir.

Ufak bir deprem bütün herkesi ayağa kaldırıyor, tekrar oturmaya da tereddüt edecek hale getiriyor. Ufacık bir depremde bile saklanacak delik ararken, o dehşetinden annenin kundaktaki bebeğini bile düşünmeyeceği kıyamet gününde ne yapacağız?

Ne komik değil mi en baştan tercihleri sana o veriyor. "Bunlardan birini seç. Bak, seçme özgürlüğü verdim sana diyor ama sen o tercihlerin dısında bir baska alternatifi talep etme hakkına sahip değilsin. Önümüze koyduğu tercihleri seçmeyi bize özgürlük olarak sunuyor. "İstediğini yapabilirsin. İstediğini seçmekte özgürsün." diyor. "Peki, tercih etmeme hakkım var mı?" diyorsun? "Yok." diyor ve bu tehlikeli itirazı imha etmek için elinden geleni yapıyor.Hani insanların bunu özgürlük diye yutmaları şaşkınlık verici

Mümin (kolayca) kaynaşılan kişidir. (İnsanlarla) kaynaşamayan ve kendisiyle kaynaşılamayan kimsede hayır yoktur. {Ahmed, b. Hanbel, Müsned, ll,400

|| İbn'ul Cevzî رحمه الله der ki : “İnsana verilen en şiddetli cezalardan biri de sapmış olmana, yoldan çıkmış olmana rağmen şeytanın sana haklı olduğunu ve hak üzerine olduğunu vehmettirmesidir."

Bizi besleyen sadece yediklerimiz içtiklerimiz midir? Elbette ki HAYIR... Biraz da gördüklerimiz, duyduklarımız, gittiğimiz yerlerdir. O halde, neyi gördüğümüze, neyi duyduğumuza ve nerelere gittiğimize de dikkat etmemiz gerekmez mi...?