•Aslu-ssunah-wal-itikadu-ddin•

حَدَّثَنَا سَعْدَانُ بْنُ نَصْرٍ الْبَغْدَادِيُّ، ثنا أَبُو النَّضْرِ هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ، أَنْبَأَ حَمْزَةُ بْنُ الْمُغِيرَةِ، عَنْ عَاصِمٍ الأَحْوَلِ، عَنْ أَبِي الْعَالِيَةِ: "{اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ}، قَالَ: هُوَ النَّبِيُّ صَلَّى اللّه عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَصَاحِبَاهُ مِنْ بَعْدِهِ"، قَالَ عَاصِمٌ: فَذَكَرْنَا ذَلِكَ لِلْحَسَنِ، فَقَالَ: صَدَقَ أَبُو الْعَالِيَةِ وَنَصَحَ. Bize Sa'dan ibn Nasr tahdis etti, bize abu Nadr Haşim ibn al Kasım tahdis etti, bize Hamza ibn al muğira haber verdi, (O )Asım al Ahval'dan, (O) abu'l Aliya'den Allahu Taala'nın (Bizi Doğru Yola İlet) Kavli Hakkında Dedi ki; O (yol) Nabi'nin ve Ondan sonra Ashabının yoludur. Asım dedi ki: Hasan'ın al basri yanında abu'l Aliya'nin dediğini zikrettik. Dedi ki: Abul Aliya doğru söyledi ve Nasihat Etti. •Tafsiri-ibni-abu-hatim-1-30•

Nebi sallahu alayhi wa sallam ve bir çok peygamberin risaletten önce durumlarının ihtilaflı olduğunu söyleyen kim varsa bilsinki Allah'ın ayetlerine karşı kâfirdir

durumu hakkında ileri geri konuşuyorlar abdestin fıkhına muttali olmayan cahillerin bugün kendini selefe nispet ederek bir çok peygamberin cahiliye döneminde müşrik olduklarını öne sürerek Allah'ın bazı ayetlerini kendi dillerine dolayıp bu kendilerine edindikleri üstü kapalı her anlama hamledilebilecek delilleri öne sürüp insanların kafasını karıştırmalari ancak ve ancak kelamci kâfirlerin işidir bu hususta kafası karışan ve nebilerin risalletten önce kâfir olduklarına inanan kim varsa bilsinki kâfir'dir kâfir Oglu kâfirdir bu ibni teymiye kafiri bile olsa böyledir. Müşrik taifeler Allah'ın dinini din edinmeyen taifeler zafere eremezler asar ile destek buluyor kabul edene sunuyoruz kabul etmeyenden ise yüz çeviriyoruz ve Allah al hakim olandır. أتباع طائفة الحديث •itikadu-ddin-as-ssalafi•

۳۰۷ - ومن زعم الله كان على بين قومه قبل أن تبعث، فقد أعظم القرية على - يُبعث؛ رسول الله ولا يكلم من قال بهذا، ولا تجالس 307- Kim O'nun (resûl olarak) gönderilmeden önce kavminin dini üzere olduğunu iddia ederse Rasulullah (sallallahu alayhi wa sallam)'e büyük bir iftirâda bulunmuş olur. Bunu söyleyen kimseyle konuşulmaz ve oturulmaz •al-ibanatus-ssugra• ( 332) Nebi (sallallahu alayhi wa sallam)'in ne zaman nebî olduğunun zikri bâbı Irbad b. Sâriye as-sulami (radıyallahu anh)ın rivayet ettiği hadiste : Nebi (sallallahu alayhi wa sallam) buyurdu ki: "Ben Allah'ın Adem balçığında atılmış durumdayken ummu'l Kitab'da nebilerin sonuncusu olan kuluyum. Size bunun açıklamasını yapayım: Ben atam İbrâhîm'in duâsı, İsa'nın kavmine müjdesi ve annemin gördüğü rüyâsıyım. O kendisinden Şâm'ın saraylarını aydınlatan bir nurun çıktığını görmüştü." •acurri-aş-şşaria-3-1405• Bunu Ahmed-17163-rivâyet etmiş al hakim 2-600 Sahih olduğunu belirtmiştir hadisin bir çok şahidi bulunmakta . Hanbel b. Ishak'ın şöyle dediğini rivâyet etmiş- tir: "Ebû Abdullah'a -Ahmed b. Hanbal'e- Nebî (sallallahu alayhi wa sallam)'in gönderilmeden önce kavminin dini üzere olduğunu söyleyen kimseyi sordum. 'Bu çirkin bir sözdür, bu sözü söyleyen kimseyle konuşmamak ve oturmamak gerekir' dedi. 'Komşumuz en-Nâkid Ebu'l Abbas bu görüşü dile getiriyor?' diye sordum. Dedi ki: 'Allah onun canını alsın! Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in putlara ibådet eden kavminin dini üzere olduğunu söyledikten sonra geriye ne birakiyor ki? Halbuki Allah (Azze ve Celle) İsa'nın onu müjdelediğini ve "Benden sonra gelecektir ve ismi Ahmed'dir" dediğini söylemiştir." Ona 'Hatice'nin de Nebi (sallallahu alayhi wa sallam) kendisiyle câhiliyyede evlendiği zaman bu hâl üzere olduğunu söylüyor?' diye sordum. Dedi ki: 'Hatice hakkinda bir şey söyleyemem. 0 Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ilk iman eden kadın- di. Sonra insanlar ortaya ne sözler atmaktadırlar! Bunlar kelâm ashâbıdır. Kelâmı seven ifläh olmaz. Subhanallah! Bu söz karşısında subhanallah!" Bunu çok büyüksedi. Bu konuda hatırlayamadığım bir sözü delil getirdi. Annesinin onu doğurduğunda bir nur gördüğünü zikretti ve şöyle dedi: 'O onu doğurdu- ğunda bunu görmemiş midir? O nebî olarak gönderilmeden önce temiz ve putlardan arındırılmış değil miydi? Dikilitaşlar üzerine boğazlanan hayvanların etlerini yemiyor değil miydi?" Sonra şöyle dedi: 'Kelâmcılardan uzak durun. Onların işinin sonu hayra varmaz." •al-hallal-as-ssunna-213• Nebinin gönderiliş babı Abu bakr al acurrî şöyle demiştir: "Allah bize ve size rahmet etsin! Bilin ki Nebimiz Muhammed Âdem (as)'ın yaratıl şının öncesinden beri nebi idi. Nebilerin ve nebilerin oğullarının sulblerinde sahih nikâhlarla dolaşıyordu. Ta ki Allah Teâlâ onu annesinin karnından cikardı. Buluğa erene kadar kerim Mevlâsı onu koruyor ve gözetiyordu. Allah (Azze ve Celle) Kureyş'in putlarını ve içerisinde bulundukları küfrü ona sevimsiz göstermişti. Mevlâsı ona ne şiir ne de câhiliyye ahlakından herhangi bir öğretmemişti. Aksine Mevlâsı ona yalnızca kendisine ibadet etmesini emretmişti. Şeytanın onun üzerinde bir egemenliği yoktu. O kendisini ihlas ile kerim Mevlâsına ibâdete vermişti. Ta ki ona vahiy indi ve risâlet gönderildi." mahlukâtı yani insanların ve cinlerin tamamına gönderildi. Doğumundan sonraki kırkıncı yılın başında gönderildi. Bundan sonra Mekke'de Allah (azze ve celle)'ye çağırarak on yıl geçirdi. Bu süre zarfında onlar eziyet ediyor, o katlanıyordu. Onlar cahillik ediyor, o olgunca davranıyordu. Sonra Allah ( azze ve celle) Medine'ye hicret etmesi hususunda ona izin verdi. O da oraya hicret etti. Orada da on yıl kaldı ve altmış yaşından sonra vefat etti •aş-şşaria-3-1433• Bu kadar açık ve net olan nakillerden sonra nebinin çocukluğunda bir mümin olmayıp müşrik olduğunu iddia edenden daha kafir kim olabilir bu kadar burhana rağmen imam Ahmed ibni hanbelin dediği gibi kelam ashabının dediklerini diyen kelam ashabının usulunden giden ve halen kendini sunnet ve esere nispet eden cahillerin küfründen daha açık bir küfür varmıdır ki insanlar bu hususta nebinin risaletten önceki

İmam al-avzaî rahimahullah dedi ki: عَلَيْكَ بِآثَارِ مَنْ سَلَفَ وَإِنْ رَفَضَكَ النَّاسُ وَإِيَّاكَ وَرَأْي الرِّجَالِ وَإِنْ زَخْرَفُوهُ بِالْقَوْلِ “İnsanlar senden uzaklaşsalar da sana Selef’ten gelen eserler gerekir. İnsanlar görüşleri sana süslü gösterseler de seni insanların görüşlerinden sakındırırım.” •abû-bakr-al-acurri-aş-şarîa-58•

سمعت أبي يقول سلام بن أبي مطيع من الثقات حدثنا عنه بن مهدي ثم قال أبي كان أبو عوانة وضع كتابا فيه معايب أصحاب رسول الله وفيه بلايا فجاء سلام بن أبي مطيع فقال يا أبا عوانة أعطني ذاك الكتاب فأعطاه فأخذه سلام فأحرقه قال أبي وكان سلام من أصحاب أيوب وكان رجلا صالحا   Abdullah bin Ahmad (رحمه الله) dedi ki:   "Babamı (Ahmad'i) şöyle derken işittim ; Selam bin abu Muti' sika (olan) kimselerdendir. Bize ondan (Abdurrahman) bin Mahdi tahdis etti. Sonra babam dedi ki: abu Avana bir kitap yazdı, içinde Allah Rasulü'nün ashabının ayıpları ve içinde bela (munker ve hata) da bulunuyordu. Sonra Selam bin abu Muti' geldi ve 'Ey abu Avana ! Şu kitabı bana ver' dedi. O da verdi. Selam (kitabı) aldı ve onu yaktı. Babam (Ahmad devam ederek) 'Selam eyyub'un ashabından salih bir adam idi' dedi"   •al-ilal•wall-marifatu-l-rical- rivayatu-ibnu-abdullah-357• (Rafıziler)

Yine kaynaklarda ismi geçen bazı kendini hadis ehline nispet eden bidat ehlinden rivayetler almıyoruz sadece bu hadislerin kendilerininde kitaplarında olduğunu söylüyor ve kaynak olarak belirtiyoruz şunun gibi musnedde olan rivayetlerin sahih ibni hibban dada olduğunu belirtiyoruz ve şunu demek istiyorum yine bidat ehlinden rivayet etmek icmaya göre caiz değildir

Şirk Ehli’nin Aralarındaki Nikah Sahihtir (İbnul Kasım رحمه الله'a) Dedim ki: Malik'in kavline göre Şirk Ehli'nin nikahı hakkındaki görüşün nedir, şayet Müslüman olsalar aralarındaki (nikah) geçerli midir? İbnul Kasım رحمه الله dedi ki: قال: كان نكاح يكون في الشرك جائزا فيها بينهم فهو جائز إذا أسلموا عليه وكان قد دخل بها ولا يفرق بينهما لأن نكاح أهل الشرك ليس كنكاح أهل الإسلام Şirk üzereyken gerçekleşmiş bütün nikahlar caizdir (geçerlidir). Şayet araları (din hususunda) ayrılmadan Müslüman olsalar, (yine) aralarındaki nikah (devam eder) caiz olur. Çünkü (din hususunda araları ayrılırsa); Şirk Ehli’nin nikahı, İslam Ehli’nin nikahı gibi olmaz. Mudevvenetul Kubra bir-Rivayetu Sehnun a’n İbnul Kasım a’n-İmam Malik, Darul Avkaf min Su’udiyye Baskısı 4. Cilt 162. Sahife

عُمَرُ بْنُ دَاوُدَ عَنْ سِنَانَ بْنِ أَبِي سِنَانَ، كِلَاهُمَا مَجْهُولٌ، وَالْحَدِيثُ مُنْكَرٌ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَمُعَلَّى بْنُ مَيْمُونٍ ضَعِيفٌ İmam U’kayli dedi ki: O’mar bin Davud’un Sinan bin Ebi Sinan’dan rivayetleri, ikisi de meçhuldür. Hadisleri munkerdir, mahfuz değildir ve Mu’alla bin Meymun’da zayıftır. Kitabud Dua’fa-ul Kebir lil U’kayli, Darul Mektebetul İ’lmiyye Baskısı 3. Cilt 156. Sahife Rakam:1144 Anlaşılacağı üzere Sinan bin Ebi Sinan meçhul olduğu gibi öğrencisi O'mar bin Davud'ta meçhuldür. O'mar bin Davud'un öğrencisi Mu'alla bin Meymun ise muhaddisler tarafından ta'dif edilmiştir.