Seleften Sözler

2012 yılında, düğünümden sadece birkaç saat önce evim bombalandı. Yerle bir olan evimle beraber tüm hayallerim da yerle bir oldu. Düğünümüz ertelendi ve hayatımın en mutlu günü yerini, hayatımın en hüzünlü ve acılı gününe bıraktı. Teselli etmek için eşimin yanına gittiğimde, eşim asla unutmayacağım sözler sarfetti. Ben onu teselli edecekken, o beni teselli etti. Bana şöyle dedi:

Sakın üzülme! Benim yanımda tüm dünya malı senin bir tırnağın etmez... Vallahi seninle beraber bir çadırda dahi yaşamaya razıyım...

Aradan geçen 12 yılın ardından, bu yeminin yerine geleceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama şuan eşim, benimle beraber sabırederek ve ecrini bekleyerek çadırda yaşıyor... Allah onu ve ondan olan evlatlarımı benim için bereketli kılsın, onları ve Gazze ehlini tüm kötülüklerden muhafaza etsin ve hepimizi güven ve selamet ile evlerimize geri döndürsün. Amin. Gazzeli Yazar: Cihad Hallis

بِسْــــــــــــــــــــــمِ ﷲِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve beraketuhu. Kapatılan kanalımızın ardından tekrar sizlerleyiz. Ümmet coğrafyasının ahvali, yiğitlerin haberleri ve çok daha fazlası için bizi takip edip yeni kanal linkimizi çevrenizle paylaşarak davete ortak olabilirsiniz. @beyazminare3

“İnsanların başına, batıl ile hakkın birbirine karıştığı ı günler gelecek. O gün geldiğinde, boğulan kimsenin duası gibi dua etmeyen kimsenin duası kabul edilmeyecek.” Hişam b. Hassan (rahimehullah)

https://youtu.be/n6GumQrlhug?si=UcESpwrY2Vd6T409 Yazımız, tanımadığımız bir kanal tarafından video haline getirilmiş. Allah kabul etsin...

Haram İşleyeni Asla Tebrik Etme! Sakalını kesen, Amerikan traşı ile saçını traş eden kimseye "Sıhhatler olsun" deme... Bidat olan amelleri işleyen, insanları buna davet eden ve bunun ile övünen kimselere "Maşallah, ne güzel! Allah kabul etsin" deme... Küfür ameline karışmış, küfür sözü söylemiş olan kimseleri küfürlerinden ötürü sevme,  övme ve tebrik etme... Gıybet, nemime, dedikodu, iftira, hased, su'i zan vb günahlara girmiş olan kimseyi günahından ötürü tebrik etme... Çünkü bunlar seni Allah'ın gazabına ve öfkesine maruz bırakır. Bak kardeşim, İmam İbnu'l Kayyim (rahimehullah) şöyle der:

"Kim bir kulu masiyet, bidat veya küfründen ötürü tebrik ederse, kendini Allah'ın gazabına ve öfkesine maruz bırakmış olur."

📚Ahkâm'u Ehli'z Zimme - 1/161

Size, bir sivri sinek yüzünden iki insanın kavga ettiği söylenecek olsa, hemen onların aklını hafife alırsınız/alay edersiniz. Peki bir sivri sineğin kanadı kadarı kadar değeri olmayan dünya için kavga eden ve birbirlerine küsen kimselere nasıl bakarsınız, ne dersiniz? Kim dünyanın hakikatini bilirse, dünyadan giden hiçbir şey için üzülmez ve kederlenmez...

İnsanların başına gelen cezaların yarısının nedeni Zulüm, diğer yarısının nedeni ise Müslümanı yalnız/yardımsız bırakmaktır.

Abdulaziz Tarifi fekkellahu esrah

Uzun yazılar genelde sevilmez biliyorum, ancak sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim...

Sana Nasihatim!

Değerli kardeşim, sana nasihatim; hiçbir Müslüman ile bağını koparmamandır. Bilakis bağını, konuşmanı ve buluşmalarını devamlı olarak yap. Ona nasihat etmen gerekiyorsa, bunu sevgi ile, muhabbet ile ve dostça yap; yererek, ayıplayarak ve kınayarak değil! Hepimiz bir gün kardeşlerimize ihtiyaç duyacağız ve unutma, bizleri toplayan ortak bir din ve hak var. Şeyh Hasan El-Benna'nın -rahimehullah- şu sözleri, neden insanların nefret ettiği bir kusur haline geldi bilmiyorum:

Üzerinde ittifak ettiğimiz şey üzerinde çalışırız, ihtilaf ettiğimiz şeyler hususunda da birbirimizi mazur görürüz.

Bu söz, tıpkı benzeri diğer sloganlar gibidir; ortadan kaldırılması ve iptal edilmesi yerine, daha çok şerh edilmesi ve sınırlarının belirlenmesi gerekir. Kardeşin sıkıntıya düştüğünde/yakınını kaybettiğinde teselli etmek/taziyede bulunmak, güzel ahlakın bir parçasıdır ve müslümanın kardeşine karşı söylemesi gereken iyi/güzel sözlerdendir. Tabi ki bu, gerektiği taktirde öğüt vermeye, hatasını reddetmeye ve bunu ona beyan etmeye engel olmamalıdır. Bir Müslümanın başka bir Müslümana taziyede bulunmasını veya onun sıkıntısını paylaşmasını kusur/ayıp olarak gören müslümanların aramızda var olması ne gariptir! Hele ki bir de eğer bu musibet, Allah yolunda, cihatta kardeşinin başına gelen bir sıkıntıysa, o zaman durum çok daha şaşırtıcıdır... Akıllı insan, yaşadığımız zamanda hayrın/iyiliğin sahabe, tâbiîn ve dört mezhep imamı gibi büyük imamların zamanına göre daha az olduğunu bilen insandır. Bu bilgi, mazeret ve tevil çemberini genişletmemiz gerektiğini bize öğretir. Cehaletin çoğalması ve ilmin azalması, ilim ehli indinde bir çok manayı ifade eder. Onlardan biri de, mazeret ve tevil dairesini genişletmektir. Keza iyiliğin/hayrın azalması, Müslümanın Müslümana daha çok yumuşak davranmasını gerektirir. Eğer kendine Müslüman bir kardeş/dost bulabilirsen, ona sımsıkı sarıl ve Müslümanların ahlak çerçevesinin dahilinde olan şeylerde birbirinize karşı tahammülünüz olsun. Müminler, gariplik/yanlızlık zamanındadır ve bu nedenle şu vakitte Müslümanın, kardeşine olan ihtiyacı bu yolun olmazsa olmazlarındandır. Aksi takdirde kişi, bu yolculukta ne gitmek istediği mesafeyi kateder, ne de kendisini taşıyacak bir bineği kalır. Bilakis yolda kalmış olur. Kardeşlerine karşı sabırsız olan kimselere baktım ve onları; kendi nefislerinde kötü ahlaka sahip olan, Müslümanları sürekli yeren, başkalarında kusur/ayıp olarak gördüğü şeyi işleyen ve cahlice kendi nefsini bu şeylerden temize çıkaran kimseler olarak gördüm...

✍🏼 Şeyh Ebu Katade el Filistini hafizahullah