cookie

Ми використовуємо файли cookie для покращення вашого досвіду перегляду. Натиснувши «Прийняти все», ви погоджуєтеся на використання файлів cookie.

avatar

Hanımlar için islam ilmihali

كُلَّما ابتَعَدْتُ عَنِ الكُتُبِ عَاقَبَنِي اللهُ بِالنَّاسِ "Ne zaman kitaplardan uzaklaşsam Allah beni insanlarla cezalandırıyor." Sorularınız için İletişim: @Ozturk_01

Більше
Рекламні дописи
5 813
Підписники
Немає даних24 години
-217 днів
+830 днів

Триває завантаження даних...

Приріст підписників

Триває завантаження даних...

Repost from Fıkıh Kanalı
Soru Bir gün öncesi veya bir gün sonrası olmadan sadece Âşûrâ günü oruç tutmam câiz midir? Cevap Hamd, yalnızca Allah'adır. Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir: "Âşûrâ günü orucu, bir senelik (küçük) günahlara keffârettir ve onu sadece onuncu gün tutmak mekruh değildir." (el-Fetâvâ'l-Kubrâ; c: 5). İbn-i Hacer el-Heytemî -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir: "...sadece Âşûrâ günü oruç tutmakta bir sakınca yoktur." ("Tuhfetu'l-Muhtac"; c: 3, Nâfile Oruç Bölümü.) "Âşûrâ günü orucunu sadece bir gün olarak tutmak câizdir. Fakat Âşûrâ gününden bir gün önce veya bir gün sonra da oruç tutmak daha fazîletlidir. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olan sünnet budur. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: "Şayet gelecek yıla kavuşursam, dokuzuncu günü de oruç tutacağım." (Müslim; hadis no: 1134). İbn-i Abbas -Allah ondan râzı olsun- hadisin açıklarken şöyle demiştir: "Yani onuncu gün ile birlikte…" Başarı,yalnızca Allah'tandır." Not: Muharrem ayının 10. günü aşure günüdür. Bu sene aşure günü 16 temmuz salı gününe isabet etmektedir. Aşure günü tutulan orucun sevabı çok büyüktür. https://t.me/Fikih_kanali
Показати все...
👍 4
Soru Aşure günü oruç tutmanın hükmü nedir? Önceki günü mü tutmak daha faziletlidir yoksa sonraki günü mü? Beraber mi tutulur yoksa sadece 10. gün mü tutulur? Bunu açıklamanızı istirham ediyorum. Allah ﷻ sizleri hayırla mükafatlandırsın. Cevap Aşure orucu sünnettir. Resulullah’tan ﷺ buna delalet eden hadisler varit olmuştur. Bu günde yahudiler oruç tutardı. Çünkü bu günde Musa aleyhi selam ve kavmi kurtuldu, Firavun ve kavmi ise helak oldular. Peygamberimiz de ﷺ Allah’a ﷻ şükür olarak bu günde oruç tutmuştur. Tutulmasını da emretmiştir. Önce veya sonra bir gün eklenerek tutulur. 9. günü 10. gün ile tutmak daha faziletlidir. 10. gün 11. gün ile tutulursa da yeterli olur. Bunun sebebi yahudilere muhalefet etmektir. Tamamı beraber (9, 10 ve 11. gün) tutulsa da olur. Çünkü bazı rivayetlerde şöyle gelmiştir: “Ondan (aşure günü) bir gün önce ve bir gün sonra oruç tutun.” Sadece 10. günü tutmak mekruhtur. Başarı Allah’tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed’e ﷺ âline ve ashâbına salât ve selâm etsin. Not: Muharrem ayının 10. günü aşure günüdür. Bu sene aşure günü 16 temmuz salı gününe isabet etmektedir. Aşure günü tutulan orucun sevabı çok büyüktür. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
YÜZLERİNİN TÜYLERİNİ ALDIRAN KADINLAR Alkame'den, dedi ki: "Abdullah (İbn Mes'ud) güzelleşmek için ve Allah'ın yaratmasını değiştirmek için döğme yapan, yüzlerinin tüylerini aldıran ve dişlerini inceltip törpületen kadınlara lanet okudu. Ümmü Yakub adındaki bir kadın: Bu da ne oluyor, dedi. Abdullah: Ben ne diye Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in lanet ettiği kimseye lanet etmeyeyim ki? Hem bu Allah'ın Kitabında da vardır, dedi. Kadın: Allah'a yemin ederim ki ben mushafın iki kabı arasında bulunanı baştan sona okudum, bunu bulamadım, dedi. Bunun üzerine Abdullah İbn Mesud: Allah'a yemin ederim, eğer gerçekten ser. onu okumuş olsaydın, hiç şüphesiz onu bulurdun, dedi (ve:) "Rasul size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan uzak durun." buyruğunu okudu." Fethu'l-Bari Açıklaması: Taberi der ki: Kadının, Allah'ın kendisini yaratmış olduğu hilkate güzelleşmek amacıyla fazlalıklar eklemesi yahut bir şeyler eksiltmesi yolu ile hilkatini değiştirmeye kalkışması caiz değildir. Bunu ister kocası için yapsın, ister başkası için yapsın, fark etmez. Mesela, kaşları birbirine bitişik olan bir kadının, kaşlarının arasını, kaşlarının birbirinden ayrı olduğu izlenimini vermek için alması ya da aksini yapması gibi ... 👉Nevevi der ki: Kadının sakal, bıyık yahutalt dudağının altında, çenesi üzerinde tüy çıkması hali, bu yasağın dışında, istisna kabul edilir. Bu gibi tüylerini izale etmesi haram değildir. Hatta müstehaptır. 👉Derim ki: Ancak buradaki mutlak ifade, kocanın izin vermesi ve bunu bilmesi kaydına bağlıdır. Aksi takdirde bu durum yoksa gerçeği gizleyip saklama dolayısı ile bu işi yapması yasaklanır. - 👉Bazı Hanbeli alimleri de şöyle demiştir: Eğer kaşların aldırılması kötü kadınların ayırt edildiği en açık belirtilerden ise yasaktır. Aksi takdirde tenzihen mekruhtur. Bir rivayete göre kocanın izniyle caizdir. Ancak bu yolla görenin aldatılması söz konusu ise haram olur. Hanbelı alimleri derler ki: Kocanın izni ile olması şartıyla ağda yapmak, allık kullanmak ve süslenmek caizdir. Çünkü bu da kadının kocasına karşı zınetlenmesi kabilindendir. 👉Nevevi der ki: Sözü geçen işleri yaparak süslenmek caizdir. Ağda (yüzdeki tüyleri yolmak) müstesnadır. Çünkü bu nimas kabilindendir. 📚Fethu'l Bari İbn Hacer el askalani c.12 s. 26-27. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
Soru Karı koca birlikte banyo yapabilir ve birbirlerinin özel bölgelerine bakabilirler mi? Bana bazı kişiler, eşleriyle cinsel ilişkiye girerken odanın tamamen karanlık olması gerektiğini ve çiftleşirken tüm kıyafetlerin çıkarılamayacağını söylediler. Bu doğru mu? Cevap Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim. Karı kocanın birlikte yıkanmaları ve birbirlerinin mahrem yerlerine bakmaları caizdir. Ancak avret yerlerine bakmak, hayâya aykırı olduğu için mekruhtur görülmüştür bazı Âlimler tarafından. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
👍 1
Kadınlar kamusal alanda nasıl namaz kılmalıdır? Cevap Hamd Allah'a mahsustur. Kadın, erkeklerin yanından geçtiği ve kendisini görebildiği kamusal bir yerde namaz kılmak zorundaysa, bütün vücudunu örtmeli ve vaktinde namazını kılmalıdır. Allah en iyisini bilir. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
👍 7
Selamün aleyküm benim bir sorum olacaktı. Piknik bir alana gidince namaz vakti geliyor orda mescid alanı bazen olmuyor Etrafa Erkekler olunca Peçeli bayan orda yüzünü açmadan namaz kilabilirmi? Cevap Aleykümselam ve rahmetullah Kadın namaz kılarken bütün vücudu avrettir ve yanında yabancı bir erkek yoksa yüzü hariç bütün vücudunu örtmesi gerekir. Eğer yalnız ise veya yanında mahremleri varsa, namaz kılarken yüzünü açabilir. Fakat eğer yabancı erkeklerin yanında ise, namazda ve diğer vakitlerde yüzünü örtmelidir. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
4👍 1
Bazı tarihçiler, Ali bin Talip Radiyallahu anhu’nun Fatime Radiyallahu anha ile evlenmesi, hicretin üçüncü yılın başlarındaydı. (el Bideye ve Nihayet 3-419). Bu konuda farklı görüşler mevcuttur. Ancak sonuç itibarıyla alimlerden hiç kimse Muharrem ayında evliliğin yanlış olduğunu söylememiştir. Hatta bu ayda evlenen müminlerin emiri Ali ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in kızı Fatime’yi örnek almış olur. En iyisini Allah bilir. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
👍 3
Soru Muharrem ayında evlilik mekruh mu? Cevap Allah’a hamd olsun. Hicri ayların başlangıcı olan Muharrem ayında kız istemek veya evlilik te bir sakınca yoktur. Bu husus, haramlardan olmadığı gibi mekruhlardan da değildir. Bu konuda bir çok delil bulunmaktadır, bazıları: Birincisi: Alimler arasında ittifak edilen kural: Haram olduğuna dair bir kanıt bulunmadığı müddetçe tüm adet ve eylemlerde asıl olan mübahlıktır. Bir konuyu değiştiren veya başka hükme taşıyan bir husus bulunmadığı müddetçe asıl olan mübahlık ve beraattır. Ayrıca Kur’ân, sünnet, icma’, kıyas ve diğer eserlerde Muharrem ayında evliliğe karşı hiçbir olumsuz hüküm bulunmamaktadır. İkincisi: Alimler bu hususun caiz olduğuna dair icma etmişlerdir. En azından icma’ları sükûtidir, öyle ki geçmiş veya zamanımızdaki alimlerden veya sahabelerden, tanınan imamlardan ve onlara tabi olanlardan kız istemeyi veya evliliği haram kılan hatta mekruh gören bir bilgi duyulmamıştır. Bu konuyu yasaklayan kimsenin görüşü geçersiz ve batıl olduğuna dair delil olarak hiçbir alim bu konuda görüş bildirmemesi ve delili olmayan bir konuda fetva verilmesi yeterlidir. Üçüncüsü: Muharrem ayı, Allah’ın yücelttiği aylardan biridir. Bu ayın fazileti hakkında Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir: “Ramazan ayı orucundan sonra en faziletli oruç Allah’ın Muharrem ayı orucudur”. (Muslim 1163) yüce Allah bu ayı kendisine nisbet etmiştir. Bu ayda tutulan orucun diğer aylardan daha faziletli olduğunu söylemiştir. Böylece bu ayın fazileti ve bereketi umulması yerindedir. Ancak bu ay içerisinde içine kapanması ve evlilikten sakınması veya cahiliye döneminde olduğu gibi uğursuzluk düşünmesi doğru değildir. Dördüncüsü: Şayet birisi; Şiaların yaptığı gibi bu ayda Hüseyin bin Ali, şehit edildiği için sakınca görüyorsa cevabımız şu şekilde olur: Şüphesiz şehit olduğu gün, İslam tarihinde büyük öneme sahip ve üzüntü verici bir gündür. Fakat bu olay vuku bulduğu ayda evliliğin veya kız istemenin haram olduğuna dair fetvayı gerektirmez. Dinimizde her yıl dönümünde hüzün ve üzüntüleri yenilemenin yeri yoktur. Bu olay sevinç görüntülerini yasaklayacak derecede süreklilik arz edemez. Aksi takdirde bu görüşü savunan kişiye şöyle sormamız hakkımızdır: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in vefat ettiği gün, İslam ümmetinin başına gelen en büyük musibet değil midir? Peki Rabiulevvel ayında neden evlilik haram olmamıştır?! Neden söz konusu haram veya kerahiyet fetvası bir sahabeden, ehli beytten veya sonralarında gelen alimlerden rivayet edilmemiştir?! Şayet İslam’ın büyük şahsiyetleri vefat ettikleri veya şehit oldukları günlerde yıl dönümleri kutlayıp hüzünlerimizi yenilemeye gidersek evlenecek gün kalmaz. Bu durumda insanlar çok büyük sıkıntılara girer ve bunu kaldıracak durumda değiller. Şüphesiz dinde yeni kurallar oluşturmak dinin eksik olduğunu iddia etmektir. Bu husus Allah’ın tamamladığı ve razı olduğu dine aykırı gelir. Bazı tarihçilerin aktardıklarına göre Muharrem ayında her sene yas tutmayı ve hüznü yenilemeyi adet edinen kişi; Şah İsmail el Safavidir. (907-930 H.) Doktor Ali el Vardi “Lamahat İctimaiye min Tarih el İrak” adlı eserinde 1/59 nolu sayfada şöyle yazmaktadır: “Şah İsmail, Şiaalığı yaymak için sadece terörizmi yaymakla yetinmedi. Bilakis başka yöntemlere başvurdu. Bu yöntem reklam/ilan ve kendini ikna yöntemidir. Bu gün uygulandığı gibi Hüseyin bin Ali’nin öldürülmesinin yıl dönümüne özel bir kutlama düzenlenmesini emretmiştir. Bu kutlamayı Bağdat’ta hicri dördüncü asırda Buveyhiler başlamıştı. Ancak bu kutlamalar zayıfladı ve unutuldu. Daha sonra Şah İsmail geldi ve bu kutlamayı geliştirdi, taziye meclislerini ekledi. Öyle ki nefislerde büyük etkisi olmasını sağladı. Bu uygulamanın Şiaalığı yayan en büyük faktör olduğunu söylesek yanlış olmaz. Bu uygulamada hüzün ve ağlama olduğu gibi bayraklar dalgalandırılır ve davul vurulur. Böylece bu olay insanların gönüllerine kazılıyor ve kalıcı olması sağlanıyor. Beşincisi:
Показати все...
👍 2
Repost from Fıkıh Kanalı
Soru Yeni hicri yılbaşı münasebeti ile bir kimsenin mutlu yıllar dileyerek, hayırlı ve bereketli bir ömür yaşaması için dua ederek ya da gönderilen kişinin yeni yılının hayırlı ve bereketli olması için dua içeren bir mesaj göndererek yeni yılını kutlamasının hükmü nedir? Cevap 👉Eğer bir kimse yılbaşını kutlarsa sende onun yılbaşını tebrik et. Yılbaşını ilk kutlayan sen olma. Bu konuda doğru olan budur. Örneğin eğer bir kimse ‘Yeni yılınızı tebrik ederiz.’ derse. Sen de deki: ‘Allah seni hayra muvaffak kılsın ve yeni yılını hayır ve bereket yılı eylesin.’ Ama yılbaşını ilk kutlayan sen olma. Çünkü ben seleften hiç kimsenin yılbaşı kutladığını bilmiyorum. Ancak Ömer Bin Hattab Radiyallahu anhu’nun halifeliği dışında seleften Muharrem ayını yılbaşı olarak almamıştır. 👉Müslümana yapılan dua mutlak duadır. Ancak bu kimse bu münasebetlerinden dolayı bayramlardaki gibi ibadet etmiş olmaz. Özellikle eğer bu tebrikte maksat Müslümanın yüzünü güldürmek ya da onunla bir muhabbet kurmak ise bunu yapmasında bir beis yoktur. İmam Ahmed Rahimahullah şöyle demiştir: Tebrik etmeye sen başlama. Eğer biri tebrik ederse, onun tebriğine yanıt ver. Çünkü selamı almak vaciptir. Ama tebrik etmek ise emredilen bir şey değildir. Aynı zamanda yasaklanan bir şey de değildir. https://t.me/Fikih_kanali
Показати все...
👍 1
Eşi vefat eden kadın evden dört ay on gün çıkamaz mı? Cevap Hayır, bu Kur'an’ımızın emridir. Kocası vefat eden kadın DÖRT AY ON GÜN iddet bekler. Bu iddet bekleme döneminde evlenmesi hatta nikâh akdi yapması haramdır. Bu dönemi kocasının evinde bekleyerek yani dışarı çıkmayarak geçirir. Sağlık sorunu gibi acil bir ihtiyaç dışında dışarı çıkmaz. Kaliteli ve renkli giyinemez. Parfüm kullanamaz. Süslenemez. Bakacak kimsesi yoksa mutfak ve benzeri ihtiyaçları için dışarı çıkabilir. https://t.me/Hanimlar_icin_ilmihal
Показати все...
👍 7 5
Оберіть інший тариф

На вашому тарифі доступна аналітика тільки для 5 каналів. Щоб отримати більше — оберіть інший тариф.