cookie

ما از کوکی‌ها برای بهبود تجربه مرور شما استفاده می‌کنیم. با کلیک کردن بر روی «پذیرش همه»، شما با استفاده از کوکی‌ها موافقت می‌کنید.

avatar

Hicri Takvim / تقويم الهجري

Her ay sünnete uygun hicri ay takvimini belirlemek için hilal gözetlemesi yapılmaktadır.

نمایش بیشتر
کشور مشخص نشده استزبان مشخص نشده استدسته بندی مشخص نشده است
پست‌های تبلیغاتی
221
مشترکین
اطلاعاتی وجود ندارد24 ساعت
اطلاعاتی وجود ندارد7 روز
اطلاعاتی وجود ندارد30 روز

در حال بارگیری داده...

معدل نمو المشتركين

در حال بارگیری داده...

Bu kitap her zaman ve mekanda bid'atçilerin boyunlarını koparan bir kitaptır. Bu yüzden bid'atçilerin mutlaka bu kitabı veya yazarını eleştirdiğini görürsün. Kitabu’s-Sunne arka kapak
نمایش همه...
5.51 KB
Elhamdülillah Kitabu's Sünne çıktı! Her kitabın girişinde "bu kitapta yazım, ifade, noktalama hatası vb.'' durumlardan dolayı özür diliyoruz gibi ifadeler görebiliriz. Ancak ‎Kur'an-ı Kerim'in girişinde لَا رَيْبَ فِيهِ ‎"Bu, kendisinde asla şüphe (çarpıklık, ve karışıklık) bulunmayan bir kitaptır" ayeti vardır. Çünkü kusursuz olan, pak olan Allah Teâla'nın kitabıdır. Bizde bu eserde (varsa) gözden kaçan hatalar dolayısıyla Allah Teâla'dan bağışlanma diliyor daha sonra sizlerden helallik istiyoruz. Rabbim faydalı kılsın.
نمایش همه...
Allah azze ve celle dinin İkmâl edilmesi hususunda şöyle buyurmuştur: الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي "Bugün sizin için dininizi kemâle erdirdim, size nimetimi tamamladım." (Maide, 3) Arapça’da كَمُلَ يَكمُلُ كَمالٌ bir şeyin tamamlanması, eksiksiz olması anlamlarına gelmektedir. Yani bir şeyin kemâli, onun istenen tüm özelliklerinin tamamlanarak bir arada eksiksiz bir şekilde kullanılması demektir. Bu fillerin ifâl bâbı أكمَلَ يُكمِلُ إكمالٌ şeklinde olur ki bu İkmâl, bir şeyin bütünlüğe ermesi ve temel yapı taşına artık ekleme yapılmaması demektir. Arapça'da تَمَّ يَتِمُّ تَمامٌ fiili ise, bir şeyin tam olması tamamlanması, istenilen işe başarıyla ulaşılması demektir. Bu تَمام - tamam kelimesinin zıddı نُقصانٌ olup, bir şeyin tamam olması, o şeyin üzerine ekleme ve güncelleme yapılmayacağı anlamına gelmez. Buradan hareketle أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ ayetinde dinin artık kemale erdiği ve bunun üzerine bir ekleme yapılmayacağı anlamı varken, nimetin İtmâm edilmesi ayetinde وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي Allah'ın bizlere verdiği nimetlerin bize bildirdiği kadarıyla tamamlanması demek olsa da, insan düşündükçe, aklettikçe bu nimetlerin kendileri üzerinde arttığını görecektir. Zira İtmâm noksan kelimesinin zıddıdır ve ekleme ifade ederken; İkmâl ise, üzerine artık ekleme yapılmaksızın işin kemale ermesi demektir. Rasûlullâh aleyhi's-salâtu ve's-selâm dedi ki : أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا "Müminlerin imanı en kâmil olanı (kemâle ereni), ahlakça en güzel olanıdır." Bu hadisi destekler mahiyette seleften bazıları şöyle demiştir: ‏الدِّينُ كلُّه خُلق فَمن فاقكَ في الخُلق فَقد فاقكَ في الدِّين ! "Dinin hepsi güzel ahlaktır, ahlakça senden üstün olan, dinde de senden üstündür." Vallah'ualem. Bahsi geçen kelimeler için, Bknz: (Arapça'nın Dehlizleri) @takvimulhicri
نمایش همه...
وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ "Hepsi bir yörüngede yüzmektedir." 13 Rebi'ül-evvel 1443.
نمایش همه...
1.88 MB
قال ألله تعالى في كتابِه: الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلاَمَ دِينًا وقال رسوله: وَشَرَّ الأُمُورِ مُحْدَثَاتُهَا وَكُلَّ مُحْدَثَةٍ بِدْعَةٌ وَكُلَّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَةٌ وَكُلَّ ضَلاَلَةٍ فِي النَّارِ وقالَ أصْحابهُ : كلُ بدعةٍ ضلالةٍ، وإن رآها الناسُ حسنةً وقالَ الَّذِينَ اتَّبَعُواهم : من ابتدع في الإسلام بدعة يراها حسنة فقد زعم أن محمداً خان الرسالة، فما لم يكن يومئذ ديناً لا يكون اليوم ديناً. صَدَقَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وأصحابُهُ والَّذِينَ اتَّبَعُواهم..
نمایش همه...
Yahya b. Ebi Kesir, Ebu Bekr es-Sıddık'ın hutbesinde şöyle dediğini nakleder: "Gençlikleriyle övünen güzel yüzlü gençler nerede? Şehirler inşa eden ve bunları surlarla çeviren krallar nerede? Savaş meydanlarında zafer kazananlar nerede? Zaman onları yok etti. Şimdi onlar, mezarların karanlığındadır. Acele ediniz! Kurtulmaya bakınız!" Hilyetu'l-Evliya
نمایش همه...
"Allâh ve melekleri Nebî'ye salât etmektedirler. Ey îmân edenler! Siz de ona salât ve selâm edin." (Ahzâb 56) Rasûlullâh aleyhi's-salâtu ve's-selâm dedi ki: "Kim bana bir defa salât ederse, Allâh da ona on defa salât eder." (Muslim) اللهم صل وسلم على نبينا محمد
نمایش همه...
Bu akşam ay, 8 Rebi'ül-evvel 1443
نمایش همه...
Tahkîr Edileni Ta'zîm Etmeyin Rabbimiz, İbrâhîm (aleyhi's-selam)'ın, bâtılın temsilcisi olan putları paramparça ettiğinden şöyle bahsetmiştir: فَجَعَلَهُمْ جُذَاذًا إِلَّا كَبِيرًا لَّهُمْ لَعَلَّهُمْ إِلَيْهِ يَرْجِعُونَ "(İbrahim) hepsini paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye." Bu âyette Allah, putların büyük olanını ifade buyururken: كَبِيرًا لَهُم yani “onların büyüğünü” ifadesini kullanmıştır. Bu ifade birçok hikmeti hâizdir. Şöyle ki; bâtılın temsilcisi olan put için mutlak olarak “büyük” ifadesi kullanılmayıp diğer putlara izafe edilerek “onların büyüğü” ifadesi kullanılmıştır. Yani o put asla “büyük/yüce” değildir. Onun büyüklüğü, kendisi gibi bâtıllara nispetledir. Bu âyeti kerimedeki bu latif üslûp, bizlere şu mesaj vermektedir. “Allah azze ve celle'nin tahkîr ettiği hiçbir şeyi ta'zîm etmeyin. Zira onlar, ancak kendilerini ta'zîm edenlere nispetle büyük olabilirler. Bâtıl ve bâtıla dâir hiçbir şey ta'zîm edilemez.” Allâh-u a'lem. @takvimulhicri
نمایش همه...
یک طرح متفاوت انتخاب کنید

طرح فعلی شما تنها برای 5 کانال تجزیه و تحلیل را مجاز می کند. برای بیشتر، لطفا یک طرح دیگر انتخاب کنید.