cookie

Utilizamos cookies para mejorar tu experiencia de navegación. Al hacer clic en "Aceptar todo", aceptas el uso de cookies.

avatar

“Dildâde Hanımlar ” ོ

"Ölümsüz davanın, ölümlü neferleriyiz." Dünya kokan bu asırda hidayet yoluna adım atan gençler... Paylaşımları etiketsiz kullanmayalım lütfen 📍 İletişim @Dildade_bot 📍 Bir Cemaate bağlı değiliz: Kuran ve Sünnet ✅

Mostrar más
Publicaciones publicitarias
660
Suscriptores
Sin datos24 horas
-57 días
-2330 días

Carga de datos en curso...

Tasa de crecimiento de suscriptores

Carga de datos en curso...

HADİS İKLİMİ- İnsanların Arasını Bulmak Günlük hayatta, insanlar arasında yanlış anlamalar, alınganlıklar veya menfaat çatışmaları sonucu kırgınlıklar ya da küskünlükler oluşabilmektedir. Ancak Peygamber Efendimiz, "Birbirinizden nefret etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları, kardeş olun. Bir Müslüman'ın din kardeşiyle üç günden fazla küs durması helal olmaz.'' (Buhari) buyurmuştur. Hele küslük, eşler veya akrabalar arasında olursa bu, toplumun temeli olan aile birliğini bozar. Bu bakımdan arabuluculuk, İslam'ın teşvik ettiği ahlaki değerlerdendir. Öyle ki Rasulullah (sav) arabuluculuğun (nafile) namaz, oruç ve sadaka gibi ibadetlerden daha önemli olduğunu vurgulamıştır. Nitekim Ebu'd-Derda'dan nakledildiğine göre, bir keresinde Rasulullah (sav) etrafındakilere, "Size oruç, namaz ve sadakadan daha faziletli olan şeyi bildireyim mi?" diye sordu. Sahabe, "Elbette ey Allah'ın Resulü." dediler. Bunun üzerine Rasulullah şöyle buyurdu: "İki kişinin arasını düzeltmektir. İki kişinin arasını bozmak ise (imanı) kökünden kazır." demiştir. (Ebu Davud) Bir hadisinde, "Bir Müslüman'ın din kardeşine üç günden fazla küs durması (ve bu şekilde) karşılaştıklarında birbirlerinden yüz çevirmeleri helal olmaz. Bunların en hayırlısı, önce selam verendir." (Buhari) buyuran Allah Resulü, küskünlüğün sürdürülmemesi gerektiğine vurgu yaparak, bu yolda ilk adımı atanı övmüştür. Ayrıca "Pazartesi ve perşembe günleri cennetin kapıları açılır ve Allah'a şirk koşmayan her kul bağışlanır. Ancak kardeşi ile arasında husumet bulunan kişi müstesna. (Onlar hakkında) Şöyle denir: “Şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar bekletin, şu iki kişiyi birbiriyle barışıncaya kadar bekletin!” (Müslim) uyarısıyla, küskünlüğün Allah katında hoş karşılanmadığına dikkat çekmiştir. İslam'da arabuluculuk girişimi o kadar önemsenmiştir ki Sevgili Peygamberimiz dargın insanları barıştırmak adına gerektiğinde küçük yalanların söylenebileceğini ifade etmiştir. Nitekim o, "İyi şeyler söyleyerek, iyi sözler taşıyarak (küs) insanların arasını bulmaya çalışan kimse yalancı sayılmaz." (Tirmizi) Hayatı paylaşan eşler arasında oluşan kırgınlıklar, aile yuvasının parçalanmasına veya huzurun bozulmasına yol açabilmektedir. Dolayısıyla eşler arası iletişimde çok daha duyarlı davranılması, anlaşmazlık durumlarının çok daha kısa sürede çözümlenmesi gerekmektedir. Nitekim Peygamberimiz (sav) sevgili kızı Fatıma ile damadı Hz. Ali arasında yaşanan bir kırgınlığı öğrendiğinde hemen olayla ilgilenmişti. İnsanlar arasında kırgınlığın en fazla yaşandığı alanlardan birisi de alacak-verecek meseleleri ya da ticari hayata dair işlemlerdir. Bunun bir örneği Hz. Peygamber'in kapısının önünde yaşanmıştır. Rasulullah (sav) kendi kapısı önünde bir alacak davasından dolayı hasımların yüksek sesle tartıştıklarını işitmişti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) evinden çıktı, tarafları dinledikten sonra meseleyi güzellikle çözüme kavuşturdu. Anlaşmazlıkları sona erdirmek ve aralarına soğukluk giren insanları barıştırmak bir erdem ise de asıl olan uyumlu olmak, kırgınlığa, gücenmeye yol açacak olumsuz tavırlardan kaçınmaktır. Müslüman, ailesiyle ve çevresiyle barışık olan şahsiyettir. Şüphesiz onun bu durumu öncelikle kendisiyle barışık olmasından kaynaklanır. Sahip olduğu iman ve ahlak ona bu konuda yol gösterir; kalp kırmamayı, gönül yıkmamayı öğretir. Nitekim Allah Resulü'nün şu hikmetli sözü bu gerçeği teyit eder: “Müslüman kardeşine bir sene küs duran kimse, onun kanını dökmüş gibidir.” (Ebu Davud) (DildâdeHanımlar Araştırma Ekibi)
Mostrar todo...
Moralin niye bozuk? Hz. Adem (a.s) gibi 200 sene tevbe mi ettin? Moralin niye bozuk? Hz. İbrahim (a.s) gibi ateşe mi atıldın? Moralin niye bozuk? Hz. Zekeriyya (a.s) gibi testereyle mi kesildin? Moralin niye bozuk? Hz. Yusuf (a.s) gibi kuyuya mı atıldın? Moralin niye bozuk? Hz. Muhammed (s.a.v) gibi Taif’te taşlandın mı, başına işkembe mi konuldu namaz kılarken, dişin mi kırıldı, hicrete mi zorlandın, sevdiklerinden mi ayrıldın? Moralin niye bozuk? Hz. Hamza (r.a) gibi burnun kulağın mı kesildi? Moralin niye bozuk? Musab Bin Umeyr (r.a) gibi kolların mı kesildi? Moralin niye bozuk? Cafer Bin Ebi Talip (r.a) gibi ok, mızrak ve kılıç darbeleriyle yaralandın mı? Moralin niye bozuk? Ammar, Sümeyye, Yasir (r.a) gibi işkence mi gördün? Moralin niye bozuk? Bilal-ı Habeşi (r.a) gibi kızgın kumlara yatırılıp, üzerine taşlar mı kondu? Moralin niye bozuk? Yunus peygamber (a.s) gibi denize mi atıldın? Moralin niye bozuk? Eyüp peygamber (a.s) gibi vücudunu yaralar mı kapladı? Moralin niye bozuk? Ne düşünüyorsun, dünyalık işler mi? DEĞER Mİ?
Mostrar todo...
Kur'an davasına adam yetiştirecekler alfabeden önce yatmayı kalkmayı öğretmelidirler. Adam olacak çocuk uykusundan belli olmalıdır. Dünyanın düzeni gece-gündüz dengesi üzerine kuruludur. Dengeli bir sistemde dengesizlikle ne başarılabilir? |Nureddin Yıldız🪷
Mostrar todo...
Photo unavailableShow in Telegram
"Gönülde Adalet bulursan Vicdana erersin, Gönülde İlmi bulursan Hikmete erersin, Gönülde Şefkati bulursan Merhamete erersin, Gönülde Aşk’ı bulursan Kulluğa erersin" ▪️Şeyh Edebali
Mostrar todo...
sticker.webp0.22 KB
“Cömert efendi olur. Cimri hor olur. Bu âlemde kardeşinin iyiliğini kendinden önce düşünen, öbür âlemde daha iyisini bulur.” Hz. Hüseyin (r.a)
Mostrar todo...
Yolcu Yolunda Gerek Tasavvuf, bir yolculuktur. Kötü halden iyi bir hale, günahtan sevaba, güzel işlerden daha güzel işlere yolculuktur. Bu yolculuğun mekânı kalp, aracı zikir ve tefekkürdür. Allah’ı zikretmenin ve tefekkürün faydaları anlatılmakla bitmez. Zikreden şahıs takva kapısını açar, şeytanın vesvesesinden kurtulur. Takva, Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına itibar etmek, yaşayışı ile O’nun hükümlerine bağlanmaktır. Yaşayışı Allah’ın hükümlerine bağlı olup rızkının temini, ihtiyaçlarının karşılaması için gayret gösterenin hayatı güzel olur. Aile hayatı da, diğer insanlarla irtibatı da huzur içinde yaşanır. Bunun aksi durum ise şerre, huzursuzluğa yol açar. Âlimlerin açıklamasına göre her insana cennete girebilecek kabiliyet verilmiştir. Şerden kurtulmak insanın elindedir. Bu da takva ile, tövbe ile olur. Kimse, Bahtım kötüymüş, kötü bir sûrette yaratılmışım, kaderim beni iyiliklerden uzak kılmış diyemez. Bir insan kâfir olsa, münafık olsa, günahları dağlar kadar olsa, halis ve samimi bir tövbe ile doğru yolu bulabilir. Hatta veli, kâmil bir insan olabilir. Semerkand Takvimi
Mostrar todo...
Hz. İsa (aleyhi's-selam)'ın diri olarak göğe çekilmesi "mümkin" midir, değil midir? İslami akıl bize diyor ki eğer bu bana sahih, sarih ve yakini bilgi ifade eden bir haber kaynağı tarafından iletilmişse, haber verilmişse ben buna inanırım. İslami akıl temelinde biz böyle bir şey rasyonel olarak mümkün müdür, olabilir mi, diye sormayız. Ama Allah Teala nezdinde ne yer, ne içer; üşür mu, yatar mı, uyur mu, kalkar mı... "Bunlar akla aykırı olduğu için kabul etmeyiz" demeyiz. Çünkü bu tarz sorular, "babasız doğum" için de pekala gündeme getirilebilir. Müslüman bilincine musallat olan virüs tam bu noktada kendisini ele veriyor. Nedir o? "Sünnet/hadis konusunda istişrak kaynaklı vehimler!" Biz sünnetle/hadisle sabit olmuş hususlar hakkında düşünürken, çoğu zaman -farkında olarak veya olmayarak- müsteşriklerin üretip bilincimize zerk ettiği virüslerin etkisiyle hareket ediyoruz ne yazık ki. Tabiat kanunları denen şeyle, rasyonel akılla bağdaşmayan olaylar Kur'an ayetiyle haber verildiğinde kabulde tereddüt göstermezken (esasen bunların da "mitik anlatımlar" olduğunu söyleyenler türedi, ama şimdilik bunu konu dışı tutmak durumundayız), hadisle haber verildiğinde ayaklarımızın geri geri gitmesi bundandır. Ve dikkat edelim; bu tavır bize modern zamanlarda musallat olmuştur! Bu ümmetin selefinin, muhaddisinin, müfessirinin, aliminin aklı modern zamanlarda yaşayanlar kadar çalışmıyor muydu da, 1300 küsur yıldır bu meseleleri "medar-ı itiraz" görmediler?! •| Ebu Bekir Sifil - Nuzul-i İsa (Aleyhisselam) ✍️
Mostrar todo...
Cuma gününün sünnetleri 1. Gusül abdesti almak, 2. Güzel koku sürmek, 3. Güzel elbise giymek (beyaz elbise), 4. Misvak kullanmak, 5. Tırnakları kesmek, 6. Camiye erken gitmek, 7. Kehf suresini okumak, 8. Çokça dua etmek, 9. Efendimiz ( ﷺ ) salavat getirmek 10. Sadaka vermek, 11. Kabir ziyaretinde bulunmak , 12. Müslüman kardeşine selam vermek ve Cumasını tebrik etmek, 13. Cuma namazına vaktinde gitmek ve hutbeyi güzelce dinlemek. 🍂Cumanın feyzi ve bereketi hepinizin üzerine olsun🍂
Mostrar todo...
Elige un Plan Diferente

Tu plan actual sólo permite el análisis de 5 canales. Para obtener más, elige otro plan.