Ulusal Harekat Teşkilatı

Şahsi iradesi zayıf kimseler, teşkilatçılığın getirdiği ağır yükü kaldıramazlar. Bu sebepten birçok bahane üretirler! "Hayatımı yaşamak istiyorum" (Teşkilatçılık hayatı yaşamaya engel değildir) "Eğlenmek istiyorum" (Teşkilatçılık eğlenmeye engel değildir) "Kişisel gelişimime önem vermek istiyorum" (Teşkilatçılık sosyal ilişkileri ve analiz becerilerini güçlendirir. Bu beceriler başarıya giden yolun %80'idir. Bunu ben demiyorum, kişisel gelişim kitapları söylüyor) Bizim için "Halk" kadar bile değerleri yok. Gün gelip iktidar sahibi olduğumuzda, bunu sonuna kadar hissettireceğiz.

"Ülkemde mülteci istemiyorum" sloganı gayet güzel. Ancak zaten bu fikre katılan insanların bu sloganı görmesi, kimseye bir katkı sağlamıyor. Kitleye yol gösterilmeli. "Ülkemde mülteci istemiyorum, bunun için ** eylemini yapıyorum" denilmeli. Aksi halde amacı olan, ama hiçbir yol bilmeyen bir kitle oluşacaktır.

Kaliteli bir kitle istiyorsanız, kaliteli içerik üretmek zorundasınız.

Kaliteli kitle istiyorsanız, kaliteli içerik üretin. Kalitesiz kitle istiyorsanız da kalitesiz içerik üretin.

İslamcıların basit hatası: Filistin'de İsrail zulmediyor ise; Filistinlileri acındırmamak, İsrail nefretini arttırmak gerekir. Çünkü "Masumluk" duygusu yumuşak ve işlevsizdir, kitleleri harekete geçirmez. Ancak nefret duygusu işlevlidir, kitleleri en hızlı şekilde harekete geçirir. Akıllarda bulunsun!

Şahıs ideolojilerini benimsemediğimizi tekrar hatırlatalım. Atatürk'ü sever ve saygı duyarız. Atsız için de aynı görüşe sahibiz. İttihatçılar için de. Neden bölelim? İllaki birisini sevip birisini sevmemeye gerek yok. Mesele basit.

Nasyonalistleri olabildiğince bölmeye çalışıyorlar. Farkında olarak veya olmayarak...

Başıboş köpek meselesi tekrardan gündeme gelmiş. Siyasilerin görüşlerini ise haberlerden okumuşsunuzdur. Hele ki (sözde) aydınların görüşleri... Villadan oturup da "Sokak köpekleri toplatılmasın" diyen ahmaklar, bu halktan değildir. Aptaldır. Bilinçsizdir. Fikri değersizdir...

Ülkenin zararına olan ne var ise onu savunuyorlar. Ülkede güveni zedeleyip, halka zarar veriyorlar. Mandacılığı savunup, bağımsızlığa karşı çıkıyorlar. Evet, onlar sol liberaller. Günü geldiğinde sadece Türkiye'den değil, dünyadan sileceğimiz kimseler. Onlara zerre acımamalıyız!

Türkçülüğün yükselişinden korkan Nevşin Mengü gibi tetikçilerin genel kanısı şu şekildedir: "Edit ile fikir değiştirip İttihatçı oluyorlar." Evet bu bir sorun ancak bunların tepkisi başka. Bunların tepki verme sebebi prodüksiyonlara harcadıkları paraların bir telefondan yapılan edite yenilmeleridir. Biz ise dezavantaj gibi görünen bu durumu, avantaj hâle getirmeliyiz. Olan korkularını zirveye çıkarmalıyız!